Fıkıhta Inikad: Toplumsal Yapılar, Cinsiyet Rolleri ve Kültürel Pratiklerin Derinlemesine Analizi Sosyolog olarak her gün toplumsal yapıları, bireylerin etkileşimlerini ve kültürel normları anlamaya çalışırken, bir kavram sıkça aklıma gelir: Inikad. Fıkıh literatüründe yer alan bu terim, toplumsal hayatın, kültürel değerlerin ve bireysel rollerin nasıl şekillendiği konusunda derin bir anlam taşır. Inikad, bir şeyin gerçekleşmesi, kurulması ya da bağlantı kurması anlamına gelir. Peki, bu kavram, toplumsal yapıları ve cinsiyet rollerini nasıl etkiler? Gelin, fıkıhtaki Inikad kavramını toplumsal bağlamda inceleyelim. Inikad: Bir Toplumsal Bağlantı Fıkıhta Inikad, hukuki bir terim olarak, iki taraf arasında bir anlaşmanın veya bağın gerçekleşmesi anlamına gelir. Ancak bu…
Yorum BırakYazar: admin
Bölgesel İncelme Kalıcı mı? Ekonomik Bir Analiz Kaynakların Sınırlılığı ve Seçimlerin Sonuçları Ekonomistlerin en temel sorularından biri, sınırlı kaynaklarla sonsuz istekler arasındaki dengeyi nasıl kuracaklarıdır. İnsanlar, kararlarını verirken her zaman bir seçim yapmak zorundadır. Bu seçimler bazen kişisel tercihlerle, bazen ise toplumsal yapılarla şekillenir. Bir ekonomist olarak, bu tür kararların ne gibi ekonomik sonuçlar doğuracağını değerlendirmek, toplumların sürdürülebilir refah seviyesini arttırmak için kritik öneme sahiptir. Bu yazıda, “bölgesel incelme” kavramı üzerinden ekonomiye ve toplumsal düzene etkilerini irdeleyeceğiz. Bölgesel incelme, özellikle vücut sağlığı ve zindeliği konusunda, belirli bir bölgenin veya alanın vücut üzerindeki etkisiyle ilişkilidir. Yani, bu, vücudun sadece belirli kısımlarında…
Yorum BırakŞeffaf Tutkal Kaç Saate Kurur? Felsefi Bir Bakış Her şeyin bir zamanı, bir evrimi vardır. Bu zaman kavramı, hayatımızın her anına sızar; bir düşünceden başka bir düşünceye geçerken, bir ilişkiyi başka bir boyuta taşırken, hatta sıradan bir nesnenin kuruma sürecinde dahi. Şeffaf tutkalın kaç saatte kuruduğu, belki de bu evrimin en basit ve günlük bir yansımasıdır. Ancak biz, bir filozof olarak bu kadar sıradan bir soruya bile daha derinlemesine bakmak ve onu anlamak için daha fazla şey aramak isteriz. Zamanın doğası, varlıkların dönüşümü ve bilginin gerçeğe ne kadar yakın olduğu gibi meseleler, bu basit soru üzerinden felsefi bir tartışmayı mümkün…
Yorum BırakBasamak Derinliği Kaç Olmalı? Psikolojik Bir Mercekten İnceleme İnsan davranışlarını çözümlemek, bir psikolog için sürekli bir keşif yolculuğudur. Her birey, iç dünyasında birçok karmaşık düşünce, duygu ve motivasyon taşır. Bu etkileşimlerin sonucu olarak, dış dünyadaki basit nesneler, örneğin bir basamağın derinliği, bir kişinin fiziksel ve psikolojik deneyiminde ne gibi etkiler yaratabilir? Bu yazıda, basamak derinliğinin aslında sadece bir inşaat meselesi değil, aynı zamanda insan davranışı, algısı ve sosyal ilişkileriyle nasıl bağlantılı olduğunu psikolojik bir açıdan inceleyeceğiz. Peki, basamak derinliği gerçekten kaç olmalı? Bu sorunun ardında, beynimizin, duygularımızın ve sosyal etkileşimlerimizin izlerini nasıl bulabiliriz? Basamak Derinliği ve Bilişsel Psikoloji: Algı ve…
Yorum BırakAyda Kaç Gün İş Günü? Psikolojik Bir Bakış Açısıyla Zaman ve İnsan Davranışları Bir psikolog olarak, insan davranışlarını ve düşünce süreçlerini çözümlemek, bana her zaman büyüleyici bir deneyim sunmuştur. Çünkü insanlar, sadece çevrelerinden değil, zamanın nasıl işlediği ve nasıl hissedildiği ile de şekillenir. Bu yazıda, belki de sıkça karşılaştığımız ancak üzerinde çok düşünmediğimiz “Ayda kaç iş günü var?” sorusunu, psikolojik bir mercekten ele alacağız. Zamanın bir “iş günü” olarak algılanması, insanın bilişsel, duygusal ve sosyal psikolojisiyle nasıl iç içe geçtiği hakkında derin bir anlayış geliştirilebilir. Peki, bir iş günü kavramı, bireylerin içsel deneyimlerini nasıl şekillendiriyor? Hangi psikolojik süreçler, zamanın verimli…
Yorum BırakMerhaba sevgili okuyucu, birlikte bir yolculuğa çıkalım: yerel bir ilçenin nüfus rakamları size sıradan gelebilir ama aslında arkasında çok katmanlı bir hikâye saklı. Kumluca’nın bugünkü nüfusuna bakarken, aynı zamanda küresel ve yerel dinamiklerin bu ilçedeki yansımasını da görmeye çalışacağız. Hem dünya ölçeginde nüfusun ne ifade ettiğini, hem de Kumluca özelinde ne anlama geldiğini birlikte keşfedelim. Kumluca nüfusu ne kadar? Verilerle durumu inceleyelim Kumluca ilçesinin 2024 yılı için toplam nüfusunun 75.041 kişi olduğu belirtilmiş. ([nufusu.com][1]) Bu rakama erkek yönünden 37.962, kadın yönünden 37.079 kişi düşüyor. ([nufusune.com][2]) Yıllara göre bakıldığında ilçenin nüfusu son beş‐altı yıl içerisinde sürekli ve istikrarlı bir artış göstermiş durumda:…
Yorum BırakTüzük Kalktı, Yerine Ne Geldi? Psikolojik Bir Mercek Altında Toplumsal Değişim Toplumsal Düzenin Değişen Dinamikleri: Psikolojik Bir Yorum Bir psikolog olarak, insan davranışlarını çözümlemek, bireylerin iç dünyalarını anlamak ve toplumun evrimini gözlemlemek her zaman ilgimi çekmiştir. İnsanlar, toplumsal kurallar ve yapılar etrafında şekillenen bir varlıktır. Bu kurallar değiştikçe, bireylerin davranışları, düşünce biçimleri ve hatta duygusal tepkileri de değişir. Son zamanlarda, toplumsal yapılarında büyük bir değişime tanık olduk. “Tüzük kalktı, yerine ne geldi?” sorusu, aslında sadece hukuki bir düzenleme değil, toplumsal ve bireysel düzeyde derin etkiler yaratacak bir sorudur. Toplumsal düzenin temel taşlarından biri olan tüzüklerin kalkması, insan psikolojisini nasıl etkiler?…
Yorum BırakSistit Nerelere Vurur? Tarihsel Bir Bakış Bir tarihçi olarak, geçmişi anlamak sadece eski olayları hatırlamak değil, bugüne ve geleceğe dair derin bağlantılar kurmaktır. Her bir dönemde yaşanan olaylar, yalnızca o anın toplumsal yapısını değil, bireylerin bedenlerine, sağlıklarına ve yaşam biçimlerine de yansıma yapar. Geçmişin izlerini takip ederken, aynı zamanda günümüzle olan paralellikleri görmek, toplumsal değişimlerin nasıl şekillendiğine dair bizlere fikir verir. Bugün cinsel sağlıkla ilişkili birçok sorun, tarihsel bir bakış açısıyla ele alındığında, toplumsal yapının, kültürlerin ve tıbbi anlayışların evrimiyle bağlantılıdır. Sistit, bu bağlamda, sadece bir bedensel rahatsızlık değil, aynı zamanda toplumsal ve kültürel dinamiklerin bir ürünü olarak karşımıza çıkar.…
Yorum Bırak“Çok Oldum Ne Demek?” – Bir Cümlede Yaşanan Hayat Krizi Hadi bir itiraf yapalım; “çok oldum” demek, aslında içsel bir patlamanın dışa vurumu! Evet, çoğumuz zaman zaman bu cümleyi söylerken, sanki dünya başımıza yıkılıyormuş gibi hissederiz. Ama gerçekten ne demek bu “çok oldum” meselesi? Hadi gelin, bu sosyal fenomeni eğlenceli bir şekilde keşfe çıkalım. Erkeklerin çözüm odaklı, kadınların ise empatik yaklaşımını birleştirerek, “çok oldum”u bir anlam karmaşasına dönüştürelim! Erkeklerin Stratejik Yaklaşımı: Problem Çözme Misyonu Erkeklerin “çok oldum” dediği anda genellikle bir “problem çözme” ruhu devreye girer. Durumu hemen analiz eder, çözüm yolları üretir ve sonuç odaklı hareket ederler. Mesela, sevgili…
Yorum BırakTürkiye’nin En Ünlü Yemeği Nedir? Lezzet ve Kültürün Dönüşümü Bir akşamüstü, İstanbul’un dar sokaklarında yürürken, bir yandan gözlerim vitrinlerdeki rengarenk tatlara kayarken, bir yandan da şehrin kalbinde dolaşan kokuya kaptırdım kendimi. O an, aklıma geldi: “Türkiye’nin en ünlü yemeği nedir?” Bu basit soru, aslında bir anlamda tüm Türk mutfağının kimliğini, geçmişini ve geleceğini sorgulayan bir kapı aralıyor. Ve eminim ki, her birimizin bu soruya farklı bir cevabı vardır. Bazıları için bu kebap, bazılarınız için ise zeytinyağlılar ya da tatlılar olabilir. Ama bir şey kesindir: Türkiye’nin mutfağı, sadece bir ülkenin sofralarını değil, bir milletin tarihini, kültürünü ve yaşam tarzını da içerir.…
Yorum Bırak