İçeriğe geç

Kadın ne zaman bitti ?

Kadın ne zaman bitti?” sorusuna tarihsel bir bakış

“Tüm kadınlık sona mı erdi?” gibi provokatif bir ifadeyle tanımlanabilecek “kadın ne zaman bitti?” başlığı aslında birçok tartışmayı kapsayan bir metafordur. Bu başlık altında; kadınlığın, kadın kimliğinin, kadın mücadelesinin “artık tamamlandığı”, “gündem dışı kaldığı” ya da “yeniden tanımlandığı” düşüncesi yer alır. Bu yazıda önce tarihsel arka plana değinecek, sonra günümüzdeki akademik tartışmalara bakacak ve sonuç olarak “kadın bitti mi, ne zaman biterdi, neden hâlâ tartışılıyor?” sorularına yaklaşacağız.

Tarihsel arka plan: kadın hareketinin gelişimi

Kadın hareketi ve kadın hakları mücadelesi, modern anlamıyla 18. yüzyıldan itibaren görünür olmaya başlamıştır. Örneğin, kadınların oy hakkı, mülkiyet hakkı gibi talepler 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarında gündeme gelmiştir. ([Velev][1])

Bu dönem “birinci dalga feminizm” olarak adlandırılır: Hukuki ve siyasi eşitlik talepleri öne çıkmıştır. ([Velev][1])

Ardından “ikinci dalga feminizm” (1960’lar–1980’ler) gündeme gelir; kadınlar iş yaşamı, ev içi üretim, cinsellik, aile içi roller, üreme hakkı gibi alanlarda eşitsizlikleri görmeye başlar. ([Vikipedi][2])

1990’lardan itibaren “üçüncü dalga” ve ardından “dördüncü dalga” feminizm gibi tartışmalar gelişir. Üçüncü dalga özellikle çeşitlilik, kimlik, kesişimsellik (intersectionality) gibi kavramlara odaklanır. ([Vikipedi][3])

Bu tarihsel gelişim, kadınların “tamamen” eşit hâle geldiğini, yani kadınlık mücadelesinin “bittiğini” söylemek için yeterli bir delil sunmaz. Çünkü her dalga yeni alanlar açmış ve eşitlik mücadelesi sürekli dönüşmüştür.

“Kadın ne zaman bitti?” tartışmasının anlamı

Bu tür bir başlık altında tartışılabilecek birkaç anlam vardır:
1. Kadın mücadelesinin sona erdiği iddiası: Bazıları “her şey halloldu, kadın artık eşit, dolayısıyla kadın hareketi bitti” şeklinde bir görüş taşır. Bu “post‐feminizm” çerçevesinde ele alınır. Örneğin, “feminizm artık eski biçimiyle değil, yeni kuşak tarafından başka yollarla ifade ediliyor” gibi düşünceler. ([Vikipedi][4])
2. Kadın kimliğinin klasik biçimlerinin geçerliliğini yitirdiği tezi: Modern toplumda geleneksel “kadın/erkeğe özgü roller” alt üst oluyor. Dolayısıyla “kadın” tanımı bile değişiyor olabilir.
3. Eşitlik mücadelesinin yeni biçimlere evrildiği düşüncesi: Kadın hareketi artık yalnızca “oy hakkı” ya da “çalışma hakkı” değil; cinsiyet kimlikleri, beden politikaları, toplumsal cinsiyet normları gibi daha karmaşık alanlara yönelmiş durumda. Bu durumda “kadın bitti” değil, “kadınlık hâli yeniden tanımlanıyor” demek daha doğru olabilir.

Akademik düzeyde ise, feminist kuramlar kadınlığı salt biyolojik ya da sosyal bir kategori olarak değil; bunun ötesinde toplumsal, kültürel ve siyasal bir yapı olarak ele alıyor. ([Vikipedi][5]) Bu bağlamda “kadın” sözcüğü, değişmez bir öz değil, tarihsel ve toplumsal bağlama göre şekillenen bir işlev kazanıyor.

Günümüzdeki akademik tartışmalarda öne çıkan başlıklar

– Kesişimsellik (Intersectionality): Bir kadının karşılaştığı baskı yalnızca cinsiyete dayalı değil; ırk, sınıf, etnisite, göçmenlik durumu gibi farklı eksenlerle kesişebilir. Üçüncü dalga feminizm bu noktayı güçlü şekilde vurgulamıştır. ([Vikipedi][3])
– Toplumsal cinsiyet teorisi ve kimlik sorgulaması: “Kadın” ve “erkek” kavramları, biyolojik temellerden çok kültürel kodlarla ilişkilendiriliyor. Bu da kadınlık kategorisinin yeniden düşünülmesini sağlıyor. ([Vikipedi][5])
– “Post‐feminizm” eleştirisi: Bazı akademisyenler “feminizmin işi bitti mi?” sorusuna cevap arıyor; ama bunun yerine “ne kadar ilerlediğimiz ama ne kadar daha yolumuz olduğu”na dikkat çekiliyor. Post‐feminizm kavramı, feminizmin artık toplumun büyük ölçüde kabul ettiği, artık radikal olmadığı yönündeki düşünceleri eleştiriyor. ([Vikipedi][4])
– Emek, bakım ve görünmeyen iş‑alanlarına odaklanma: Kadınların tarih boyunca üstlendiği bakımevi emek, ücretsiz ev içi üretim gibi alanlar feminist araştırmalarda tekrar görünür hale geliyor. ([Açık Ders Malzemeleri][6])

Bu tartışmalar çerçevesinde “kadın ne zaman bitti?” sorusu aslında “kadınlığı ya da kadın mücadelesini artık kapatabilir miyiz?” ya da “bu mücadele bitti mi?” sorularına dönüşüyor. Akademide yaygın yanıt: Hayır, bitmedi; sadece şekil değiştiriyor ve yeni alanlara yayılıyor.

Sonuç: Kadın bitti mi? Ne zaman bitebilirdi/bitmezdi?

Eğer “kadın” sözcüğüyle kastedilen: kadınlar artık eşit haklara kavuştu ve bu yüzden kadın mücadelesine gerek kalmadı ise—tarih ve teori bunu doğrulamıyor. Birinci ve ikinci dalgada kazanımlar olmasına rağmen, hâlâ ücret eşitsizliği, bakım emeği üzerindeki adaletsizlik, kadınlara yönelik şiddet, karar alma mekanizmalarındaki yetersizlikler gibi pek çok mesele mevcut.

Eğer “kadın kimliği” sabit bir biçimde sona erdi ise—toplumsal cinsiyet çalışmaları bunun aksini gösteriyor: kimlikler ve normlar dinamik, dönüşebilir ve tarihsel olarak bağlam içindedir.

Dolayısıyla doğru cevap: “Kadın hiç bitmedi; ancak ‘kadın’ kavramı ve kadın mücadelesi sürekli dönüşüm geçirdi ve geçirmeye devam ediyor.” Bu bağlamda “ne zaman bitti?” sorusu yerine “nasıl dönüştü, nasıl dönüşüyor?” sorusu daha anlamlıdır.

Eşitlik hedefi hâlâ gündemde. Kimlikler arasında yeni çatışmalar, yeni mücadele alanları ortaya çıkıyor. Dolayısıyla kadınlık ve kadın mücadelesi, tarihsel biçimiyle sona ermedi; bitti denilemez. Bitseydi, ‘kadınlık’ artık tartışma konusu olmazdı.

Özetle

– Kadın hakları hareketi 18.–20. yüzyıllarda önemli ilerlemeler kaydetti.
– Ancak hiçbir dönemde “iş tamamen bitti” diyebilecek kadar eşitlik sağlanmadı.
– Akademik bakış açısından kadınlık sabit bir kategori değil, sürekli yeniden tanımlanan bir olgu.
– Gündemde hâlâ kadınlara dair yapısal eşitsizlikler ve yeni kimlikler üzerine tartışmalar var.
– “Kadın ne zaman bitti?” sorusu aslında yanlış sorudur; doğru soru “kadınlık ve kadın mücadelesi nasıl evriliyor?” olmalıdır.

Uygun etiketler (SEO açısından): #kadınlık, #feminizm, #toplumsalcinsiyet, #kadınhakları, #kimlik, #eşitlik, #akademiktartışma

Kaynakça:
– “Feminizm ve tarihsel gelişimi”, Kadın Özel. ([Kadinca Özel][7])
– “Feminist teori”, Wikipedia. ([Vikipedi][5])
– “Kadınların tarihinden dersler: feminist bir sosyoloji için notlar”, Ayşe Durakbaşa. ([Açık Ders Malzemeleri][6])
– “Postfeminizm”, Wikipedia. ([Vikipedi][4])

[1]: “FEMİNİZM VE TARİHSEL GELİŞİMİ – Kadın Hakları Mücadelesinin Dönüm Noktaları”

[2]: “Second-wave feminism”

[3]: “Third-wave feminism”

[4]: “Postfeminism”

[5]: “Feminist theory”

[6]: “Kadınların Tarihinden Dersler: Feminist Bir Sosyoloji İçin Notlar”

[7]: “Feminizm Nedir? Feminist Kuramının Tarihsel Gelişimi”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
ilbet girişhttps://betexpergiris.casino/betexpergir.netcasibom